****

Tarihsel bir roman, özellikle de cumhuriyet tarihine dair bir roman okuyacağımı tahmin ederek başladım, kitaba...

****

Diğer yandan kitap, okuru rahatsız edebilecek bir tutkunun romanı.

Dünya edebiyatında örnekleri vardır ama bu konuda en iyisine örnek, benim karşıma çıkan ilk örnek Korkma İnsancık Korkma. Turgut Özakman, kurgusu ve anlatıcı olarak romanın ana kahramanı olan çocuğu tercih etmesi ile de çok şaşırttı. Heyecanla sayfalarını çevirdim. Uzun zamandır bu denli soluk alacağım kitap okumamıştım.

****

Romanın ana kahramanı çocuğun bir adı yok. Zaman, Cumhuriyet’in ilan edilmesinden önceki ve sonraki dönem.

Kitap şu şekilde öykülenmiş, Kahramanımız daha doğmadan babası savaşta şehit düşüyor. Annesi ise o daha bebekken hastalanıp ölüyor. Babaanne ve dedesinin evinde büyüyor. Baba tarafı Balkanlardan göç etmiş köy kökenli bir aile. Anne ise İstanbul’un zengin ve köklü ailelerinden birinin kızı. Okul çağına geldiğinde, muhtemelen 6-7 yaşları, anneanne ve ailesinin yaşadığı konakta da kalması isteniyor. İşte her şey böyle başlıyor. Annesi gibi vefat etmiş dayısının dul kalmış eşi Yunanlı gelin Tiya Eleni ile yani Eleni teyzesi ile böyle tanışıyor çocuk kahramanımız. Eleni o sırada 22 yaşlarında. O günden sonra yaşamı babaannenin mütevazı evi ile anneanne ve kalabalık ailesinin konağı arasında geçen kahramanımız Tiya Eleni’de önce anne eksikliğini gidermeye çalışırken, zamanla ona tutkuyla bağlanıyor. Tiya Eleni için de önceleri kalabalık konaktaki yalnızlığına bir mucize gibi düşen bu küçük delikanlı, zamanla başka bir konuma evriliyor. Roman çocuk kahramanın 6-7 yaşlarından 16 yaşına kadar geçen dönemini anlatıyor.

****

Turgut Özakman kapı arkasına itilen konulara, bir çok görmezden gelinen bir insanlık durumunu görünür ve tartışılır hale getiriyor. Bunun için de edebiyatı en iyi biçimiyle kullanıyor; kimseleri kırmadan, incitmeden, suçlamadan, yargılamadan. Her bir karakteri anlamaya çalışıyor, okuru da bu anlama sürecine müptela ediyor...

Korkma İnsancık Korkma, okurunu unutulmaz bir hikayenin içine çekiyor...

****

Turgut Özakman’ın anısına özlemle, hasretle...