vefat etmiştir. Şimdi böylesine ahlak seviyesi düşük bir terör unsuruna nasıl çözüm bulmak gerekir?

Terörle mücadelede iki türlü temel yöntem vardır. Birinci yöntem silah gücünü kullanarak savaşıp tamamen yok edersiniz. Ya da terör örgütünü tolere edebilir şiddet seviyesine indirebilirsiniz. Birinci yöntemi uygulayan örnek ülkeler mevcuttur. Örneğin Peru bu konuda sonuna kadar savaşmış ve terör örgütü tamamen bitirmiştir. Bu tür uygulamaya bazı kesimler askeri yöntem deseler de yanlış bir söylemdir. Çünkü bu tür yöntem tamamen siyasi bir yöntemdir. Burada asker, polis ve istihbaratınız siyasal bir projeyi savunmak, milli güç unsurunu desteklemek için vardır.İkinci yol olan terörün şiddetini tolere edebilecek seviyeye indirmek yöntemi; terör örgütü ile bir müzakere süreci başlatmaktır. Bu da iki çeşittir. Dolaylı ve dolaysız müzakeredir. Bununda örnekleri dünya ülkelerinden İngiltere IRA ile, İspanya ETA ile gerçekleştirmiştir. Şimdi bu iki yoldan Türkiye Kürt açılımı yolu ile ikinci yolu tercih etmiş görünmektedir. Yani terörle dolaylı yahut gündemde olduğu gibi doğrudan görüşme sürecine girmiştir. Lakin bu yol kullanırken terörü kesin çözeceğiz demek suretiyle bölgeye büyük yatırımlar yapacağız vaatleri de bu söylevle birlikte sunulmaktadır. Fakat Sorun ne Buna bakmak lazım.

Aslında bakıldığında bölgede üç temel sorun gözüküyor. Birinci sorun olarak güneydoğu Anadolu sorunu denilebilir. Yani, bu bölgenin ekonomik olarak, sosyal olarak geri kalmışlığı diyebiliriz. Gerçi son yıllarda mevcut hükümetler bölgeye yapmış oldukları yatırımlar ile kısmen çözmüş durumdalar ve çözmeye de devam ediyorlar. İkinci sorun olarak Kürtçülük sorunu. Bu sorun PKK olmadan öncede vardı, PKK bittikten sonrada olacak. Bu sorun ayrıca sadece Türk devletinin sorunu değil, Bölge ülkeleri de bağlayan bir sorundur. Mevcut açılım bu sorunu çözmeyi hedefleyemez. Üçüncü sorun ise PKK terörünü ortadan kaldırmaktır. Şimdi Kürt açılımı ile terör örgütünü muhatap almazsanız terörü ortadan nasıl kaldıracaksınız. Mevcut hükümet derki; kültürel haklar vereceğiz. Ne verirseniz verin. BDP milletvekili Sırrı Sakık diyor ki; bu bir demokratikleşme sorunu değildir. Çatışan tarafların durumlarını netleştirmeleridir, diyor. Yani PKK terör örgütünü muhatap almak durumdasınız. Peki, Türk devleti bu duruma gelebilir mi? Bu yola hükümet girmiştir. Lakin Sorunun çözümü de bu değildir.

Çözüm; Türk devletinin içinde değildir. Çözüm tamamen dış kaynaklıdır. Bunun da başını ABD çekmektedir. Sayın Başbakan terör örgütü elebaşında çözüm aramak yerine, ittifakı Amerika ile bu konuyu çözümleme yoluna gitse idi, daha itibarlı, daha çözümcü olacaktı. Bölge ülkeleri ile bir ittifak kurarak bu terör
örgütünün kökünü kazıyabilirsiniz. Başka bir çözüm yolu yoktur.