Tevekkül her işi Allah'a bırakıp Allah'tan istemektir. Peki her işi Allah'a bırakacağız ancak gayret edip çalışmayacak mıyız? Elbette ki sebepleri sarılacağız Ancak her işin esasının Allah'tan geldiğini unutmayacağız.

Şöyle ki tevekkülün özü şudur: 
Biz elimizden gelen bütün gayreti göstersek bile Allah Murad etmedikçe o işi gerçekleştiremeyeceğimizi ve bütün dünyanın bize cephe alsa da Allah'ın bize ihsan ettiği nimete engel olamayacağına dair bir inanca sahip olmaktır..

İslam alimleri tevekkülü şöyle tarif ediyor 10 bin dirhem paran olsa bir dirhem borcun olsa yine de  Allah'ın huzuruna borçlu gitmekten korkmandır. Çünkü yarın ne olacağını bilmiyorsun

Ancak bir dirhem paran olsa ve bin dirhem de borcun olsa yine deAllah'ın yardımıyla bu borcu ödeyeceğinden Emin olmaktır. Yani Allah'ın senin samimiyetine kayıtsız kalmayacağını ve borcunu ödemen için sana yardım edeceğine inanmaktır.
Nitekim atalarımız der ki bir insan birinden borç aldığında halishane niyetle onu ödeyeceğine inanırsa Allah o borcu demek ki ona yardım eder ancak adam art niyetli olur borcu ödemeyeceği düşüncesine sahip olursa Allah o borcu ödemesine yardım etmez.

 Tevekkülu biraz daha açmak istiyoruz.

Bazen işlerin zora girdiğinde hissedersin zora girdiğinde anlarsın ki bu işi Allahu Teala zorlaştırıyor.
Ondan geldiğini bilirsin ve bunun içinde bir hikmet ararsın. Çünkü kulun zekası ve aklı sınırlı yaratılmıştır kul her şeyi bilemez ve idrak edemez nitekim uzayın sonsuzluğunu anlayamadığı gibi..

 İşler kolaylaşınca da ondan geldiğini bilirsin tevekkülün özü budur. Ve bu durumda Şükrü asla ihmal etmesin.

Tevekkül sahibinin 3 özelliği vardır:

1-  Hiç kimseden bir şey istemez
2- Verilerini geri çevirmez 
3-Eine geçen malı kenarda biriktirmez infak eder

Beyazıt-ı Bestami'ye sordular tevekkül nedir?
Bestami şöyle cevap verdi:

Sağından ve solundan bütün vahşi hayvanlar etrafını sarsa bile bundan dolayı kalbinde bir korku ve endişe olmamasıdır.

 Tevekkülün en güzel örneğini İbrahim peygamber göstermiştir. 

Nemrut ibrahim'e ateşe gönderirken havada Cebrail (as) ibrahim'i yakalıyor ve diyor ki 

Ey İbrahimistediğin bir şey var mı İbrahim peygamber şöyle cevap veriyor Sana gelince Hayır bir ihtiyacım yok Rabbime gelince o zaten Benim halimi görüyor bu bana yeter dedi. 

Tevekkül
Allah'tan başka gelecek hiçbir sebebe güvenmemek ve itimat etmemektir.
Bir başka İslam alemine göre tevekkül elindeki zenginlik ya da yokluk arasında hiçbir fark görmemendir yani mala güvenmemektir ne zenginliğine bakıp da rahata ermek ne de yoksulluğuna bakıp da ümitsizliğe kapılmaktır.

 Her ikisi de tevekkül yolunda anlamsızdır önemli olan Allah'ın seni yalnız bırakmayacağına inanmandır.

Ancak kul bazen Allah'tan gelen musibete katlanamaz Allah'tan gelen nimetleri de hakkıyla göremez Allah bir nimeti senin için kolaylaştırmış ve sana kolay gelmesini sağlamıştır burada kul Allah'ın yardımını görmez ve kendisinde bir marifet ve bir yetenek olduğu hissine kapılır.

Oysa ki nimeti kolaylaştıran da Allah'tır zorlaştıran da Allah'tır.

Ancak musibet geldiğinde ona katlanamaz ve isyan noktasına geçer oysa ki gerçek tevekkül sahibi insan ne musibette kalbine bir umutsuzluk ve isyan gelir ne de nimet kolaylaştığında burada nefsinden bir nefsine bir pay çıkar
Hz. Mevlana'nın müthiş sözü;

Dünyada olabilecek her bir olay için misal aleminde sayısız ihtimal uyur. Siz ağzınızdan çıkardığınız sözlerle o ihtimalleri uyandırırsınız. 

Güzel kelimeler söyleyin ki güzel ihtimaller uyansın. İnsanın kaderine müdahalesi buradadır.

Başınıza gelen ne olursa olsun bunun Allah'ın bir takdiri olduğunu belki olabilecek en hafifinin size geldiğini daha ağırlarının gelebilecekken Allahu Teala'nın bunları engellediği inancına sahip olmaktır .

Tevekkül ya da gelen musibetin sizi yetiştirmek sizi olgunlaştırmak için nefsinizi hesaba çekmek ve aklınızı başınıza toplamak için geldiğini düşünün yani her musibette bir hayır arayım.

Gelen musibet Belki sizi gelecek daha büyük musibetlerden de korumuş olabilir çünkü biz Kader sırrını bilmiyoruz biz geleceği bilmiyoruz ve insanların aklından geçenleri bilmiyoruz O nedenle verilen nimetin de musibetin de Allah'tan geldiğini ve mutlaka bir hayır için geldiğini düşünerek Allah'la bağımızı asla koparmamaktır. 

Yazımıza güzel bir şiirle veda ediyoruz.

Masiva'dan el çekip kullardan umudu kes virdin olsun her nefes Allah pes baki heves

İlker Kadıoğlu