Atalarımız diyor ki: "Kılavuzu karga olanın..." Sizin hayat yolunda bir yol rehberiniz, bir kılavuzunuz, bir akıl hocanız var mı?

Sizi karşılaştığınız büyük sıkıntılarda, büyük travmalarda ve büyük engellerde aklıyla, ilmiyle, tecrübesiyle ve ferasetiyle size yardımcı olacak, sizi girdiğiniz cendereden çıkaracak ya da sizin ruhsal bir çöküntüye düşmenizi önleyecek bir dost eli, bir abi, bir hoca, bir büyük tanıdığınız mutlaka olmalı.

Eğer böyle birisi hayatınızda yoksa size geçmiş olsun demek zorunda kalacağız. Nasıl ki bir makinanın kullanım rehberi vardır, nasıl ki bir fabrikanın çalışma yönergesi vardır, nasıl ki bir devletin anayasası vardır, her insanın da bu hayat yolunda yol kılavuzlarına ihtiyacı var...

İnsan çoğu kez kafasını burnunu kıra kıra gerçekleri öğrenebilir. Büyük acılar yaşayarak, büyük bedeller öğrenerek tecrübe kazanabilir. Ancak insan ömrü bu tecrübeyi tek başına kazanacak kadar uzun değildir. Bu hayat bize bir kere verilmektedir. İnsanoğlu çoğunlukla başkalarının tecrübelerden istifade etmekte acizdir.

Bu da bizim hayat yolculuğumuzda ağır bedeller ödememize neden olmaktadır.

Peki, yol rehberimizi nerede ve nasıl bulacağız?

Önce bir yol rehberine ihtiyacınız olduğuna kendinizi inandırmalısınız.

Radarlarınızı açarak yaşamaya başladığınızda o insan bir gün mutlaka karşınıza çıkacaktır.

İkinci bir husus: Bu şahsı ararken bütün kötü duygulardan, art niyetlerden arınmış, iyi niyetli olmak zorundasınız. İyi niyetli attığınız adım size bu insanı çekecektir.

Yol rehberleri bizim için ne ifade ediyor? İnsanın hayatında çok önemli dönüm noktaları, çok büyük kararlar vardır. Evlilik gibi, meslek hayatı gibi, eğitim hayatı gibi ya da karşısına çözemeyeceği çözümü çok zor hadiselerin çıkması gibi olaylarda insanın aklı tecrübesi ve bilgisi olayı çözmeye yetmeyebiliyor. Burada gerçekten üçüncü bir göz üçüncü bir el lazım.

Bir dokunuş lazım bu insana yaşadıkları acıyı hafifletmek, yaşadığı sorunun çözümünü kolaylaştıracak bir dokunuş lazım. İşte o genellikle yol rehberleriyle kaynaklanıyor.

Evren yalnızca maddeden ibaret değildir. İnsanın ruhu vardır ve manevi bir yönü vardır. Manevi yönü güçlü olmayan insanlardan yolu rehber olmaz..

Akşemsettin olmasaydı Fatih İstanbul'u alabilir miydi? Bilmiyoruz.

Her Fatih’in arkasında bir Akşemsettin vardır. Bu nedenle yaşadığımız çağda büyük bir sorunumuz var. Ferasetine tavsiyelerini, öğütlerine güvenebileceğimiz insan sayısı çok sınırlı. Bu da bizim yaşadığımız çağın bir fitnesidir. Peki, bunlar az diye onları bulamıyoruz diye vaz mı geçeceğiz?

Elbette ki hayır.

Kadim öğretilere döneceğiz. Arayışımızı devam ettireceğiz. Kitaplara yöneleceğiz. Belki yol rehberini buluncaya kadar en büyük yoldur rehberimiz kitaplar olacak. Belki kitaplara yöneldiğimizde oradan açılacak kapılar bizi yol rehberine ulaştırabilecektir.

Ancak şunu ifade edelim ki evlilik kararındaki en büyük istişare merkezi ve yol rehberimiz anne babadır. Zira manevi o anda manevi bir dokunuşla anne babanın kalbine evladı için hayırlı olacak ya da hayırlı olmayacak kişi ilham edilmektedir. Tecrübeler gösteriyor ki anne babasının rızasını almadan evlilik yapanların çok büyük bir bölümü mutsuz ve huzursuz olmaktadır. Anne babasından rızasını alarak yapılan evliliklerde isabet olduğu görülmektedir. Bunu etrafınızda ki insanlara sorarak deneyimleyebilirsiniz.

İlker Kadıoğlu