Bilgi, veriler, araştırma konuları elimizin altında, bilgilere ekstra bakmak lüks kaçıyor günümüzde. Her an her yerden ‘kişilerarası iletişim de internetin girdiği her evde özellikle yoğun maruz kalınan sosyal platformlar da) enformasyon alabiliyoruz ama alınan bilgilerin bünyesinde ya da arka planında neler var, bilebilmek ince iş.

Bilgi denizi içerisinde ıslanmadan, yaşamayı seçiyoruz, bilgi okyanusu içerisinde boğulup çıkarak kazanım elde etmekten yoruluyoruz. Sosyal mecralarda “kim, kimle, nerede, ne yapmış” sözde merak salgınının uğramadığı bir hücremiz kaldı mı acaba? Merak ediyorum.

Kısıtlamalarla geçiyor bir ömür, kıstaslarla, duraklatmalarla, ambargolu konuşuyor, maskeli karakterleri benimsiyoruz…
Bizi biz yapan her şeyden uzak…

Başkalarının hayatlarını yaşıyoruz, belki anne – babamızın belki eşimizin, belki de çocuklarımızın. Bizim yaşamamız da bize dair bir alan dahi yok, ne kadar tatil ile kuşatılmış, bol güneşli günler olsa da…
Başkalaşıyoruz,

Başkasının verdiği enformasyonlarla.

Araştırılması gereken onca şey varken biz, başkasının hayatında figüran, stres yumağı olarak yaşıyoruz…
Sırıtmalarımız bile sapsarı dişlerimizden okunuyor, çok memnunuz değil mi?