Yazmak...
Uçsuz bucaksız yazmak, uçsuz bucaksız terapi ruhunuza. Saatlerce sohbet... Benim gibi her şeyi içine atanlara dair bir kurtuluş yolu...
***
Bir çağı anmamızın, bir insanı unutamamızın tek sebebidir harfler ve bütünlüğü...
Ya da bir türküyü nesillere ulaştırmak “derlemekten” geçer o da yazarak olur.
Bir hissi unutmak istemezsiniz ve yazarsınız. Her okuduğunuzda hatırlarsınız, ilk sevdiğiniz adamı ya da kadını. Her şeyi unutsanız da bir iki harf bütünü, kelime hatırlatır. Bir yazı, bir aforizma, bir anekdot, bir kıssadan hisse herhangi biri hatırlatır işte...
Ya da bir duayen gazetecinin haberinden ya da köşesinde yazdığı yazı da, yer yerinden oynatıcı ifadeler harflerin gücünden kaynaklı. Bu yazının gücüdür başlı başına…
Harfler tuz misalidir. Harfler deşer. Harfler yaralar, harfler şifa olur.
Harfler olur bir devri kapar, bir devri başlatır…
***
Kırgın, huzursuz, umutsuz, sitemli olduğum zamanlarda elim kağıt ve kalem arıyor, mutluluğumda da, huzurumda da...
***
Kimselerle konuşmak istemediğim de, üstün anlatamama becerim depreştiğinde, anlatmadığım her şey de onunla buluşuyorum... Koşuyorum kollarına... Hiçbir beşer de bulamadığımı onun çizgili, çizgisiz veya kareli özgürlüğünde buluyorum. İnsanlığa olan saygımdan ötürü, insan türü ile münakaşaya girmek istemiyorum. İkiyüzlüleri, yalanları ile boğulanları, nefesleri hırs kokanları görüyor ve kaçıyorum sığındığım yer yine onun dostluğu, onun gölgesi…
Harflerin dansında, Vals Müziği son sesle beni davet ediyor, sonsuzluğa… ????
Ve bir insan ancak sonsuzluğa, yazarak ulaşabilir.
***
Ve ne yazık ki;
Her kişi, harflerin dansına ve kâğıdın sevdasına şahit olamıyor... ?