Bugün Cumhuriyetin ilanının 101. Yılı. İnsan ömrü düşünülünce uzun bir zaman gibi. Ama şöyle bakınca Cumhuriyetin ikinci 50 yılını yaşamışım. İlk 50 yılında dedem ve babam yaşamış. Böyle bakınca çok da uzun zaman olmamış.
Ama, birinci dünya savaşını, Sakarya Meydan Muharebesi, Büyük Taarruz, Sakarya ve kurtuluş savaşını düşününce, ne büyük badirelerden sonra bu günlere geldiğimizi görüyorum. Büyük bir imparatorluk tarihe gömüldü. Vatan parçalarını birer birek kaybettik. Anadolu bizim son ve tek sığınağımız oldu. Dünyanın en büyük ordularının, ayrılıkçı, bölücü çetelerin işgalinden kurtardık bu vatanı. Ne gidecek yerimiz kalmıştı, ne verecek bir şeyimiz. Canımızı verdik.
Batı’nın hasta adam dediği, başına çakal sürüsü gibi üşüşüp paylaşmak istediği büyük bir imparatorluğu kaybettik. Tarih böyledir. Medeniyetler de insanlar gibi doğar, büyür ve ölür. Osmanlı da bu kaderi yaşadı.
Bir devletin tükendiği zamanlarda halkı ne olur? Bunu yanı başımızdaki Suriye ve Irak’a bakarak görebiliyoruz. Güçsüz, içinde birliği sağlayamayan ülkelerin düştüğü durumu Gazze ve Lübnan’a bakarak görebiliyoruz. Özgür ve bağımsız olmak için mücadele vermenin nasıl bir şey olduğunu Dünyada benzer mücadelee veren günümüzde işgal edilen ülkelere bakarak görebiliyoruz.
Bugün televizyon haberlerinde izlediğimiz bağımsızlık mücadelesi için verilen tüm savaşlardan çok daha büyüklerini yaşadık biz. Yedi düvelin işgaline uğradık. Maraş niye kahraman, Urfa neden şanlı, Antep neden gazi! Bunları asla unutmamamız gerekiyor.
Cumhuriyetimiz olmasaydı nerelerde istenmeyen mülteciler olabilirdik? Kimlerin esiri olurduk? Bunları düşünmek bile korkunç. Cumhuriyetimiz, topyekün bir milli mücadelenin tacıdır. Cumhuriyetimiz özgür ve bağımsız bir şekilde yaşadığımız bu günlerin armağanıdır.
Yüzbir yıl olmuş. Ne kadar şükretsek az. Ne kadar sahip çıksak az. Ne kadar hizmet etsek az. İlelebet yaşamasını istediğimiz bu devlet yalnızca bizim için değil, çocuklarımız ve geleceğizim için de bize verdiği bağımsızlığı vermeye devam edecek. Atalarımızın dediği gibi, ya devlet başa, ya kuzgun leşe. Bu devlet yaşadıkça, bu bayrak dalgalandıkça kuzgunlar boşuna bekleyecek.
Canla ve kanla verdiğimiz mücadelenin sonucu Türkiye Cumhuriyetidir. Özgürce yaşadığımız bu devleti bize armağan eden, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm silah arkadaşlarını saygıyla ve minnetle anmak boynumuzun borcudur.