Ya sahiden, bir kere de olsa empati yapın. Mesela dünyaya bir kedi, kuş ya da köpek olarak gelmişsiniz.
Ve tamamen tabiatınız gereği yapmanız gerekenleri yapıyorsunuz. Sonra birileri geliyor, sizi olmanız gereken yerden kendi habitatınızdan alıkoyuyor. İki ayaklı bir takım canlıların inşa ettiği bir cehennemde, önünüze konulduğu kadar yiyor, müsaade edildiği kadar barınıyorsunuz. Arada bir birileri gelip başınızı okşayıp oynarsa dünyalar sizin oluyor !
Ama sonra… Bir kaldırım kenarında güneşe dönmüşken yüzünüzü, durduk yere biri geliyor ve hiç yoktan bir tekme sallıyor üzerinize. Ya da belki kendinizin belki de yavrunuzun karnını doyurmak için yürüdüğünüz bir yolda kafanıza, özellikle atılmış bir taş isabet ediyor.
Ya da daha berbatını söyleyeyim.
Ya da nasıl acı çekeceğinizi hiç düşünmeden cinsel organınıza acı biber sokuluyor. (Bkz. İzmir’in Konak ilçesinde yaşanan o malum olay)
Hatta ve hatta eğer bir eşek ya da atsanız… Dilim varmıyor bile…
Ve sizin canınız bu kadar yanarken, bunca acıyı yaşatan o hastalıklı ruhlar, yani ciddi anlamda tedavi görmesi, kontrol altında tutulması ya da toplum sağlığı adına toplumdan süresiz uzaklaştırılması gereken bu kişiler, üç beş kuruşla tekrar dışarı çıkıp, yeni suçlar işlemeye hazır ve nazır bir şekilde toplum içine karışıyor. Oh ne ala memleket!
Böyle olmamalı, müsaade edilmemeli. Biliyorum, tüm kötülükleri yok etmek, kararmış kalpleri yeniden aydınlatıp oraya azıcık vicdan koymak için kimsenin sihirli bir sopası yok. Ama eğer bunu yapan bir çocuksa ve ailesi çocuğunda normal olmayan bir durum seziyorsa bunu ‘’ Nasıl olsa çocuktur.’’ deyip geçiştirmek yerine daha sağlam çözümler bulmalı. Hem psikolojik yardım alıp hem de bir yandan hayvanlara eziyet etmemesi gerektiğini, sevmeyi, sevgiyi öğretebilir.
Eğer bir yetişkinse de hukuksal olarak gereği yapılmalı. Yani hayvanlara uygulanan bu işkencelerin cezası küçük/büyük bir paralar ödetmek yerine daha ciddi yaptırımlar olmalı. Yoksa vicdandan yoksun, hastalıklı ruhlar çoğalacak ve bizler de her gün medyaya yansıyan o berbat haberleri görmeye devam edeceğiz.