Eskiler böyle demiş. Su akar yolunu bulur. Yani şimdi yaşadıklarımızda neyin nereye gittiği, gideceği belli değil. Ama bir süre sonra her şey yerli yerine oturur. Kervan yolda dizilir sözü de benzer anlamda.

Geçtiğimiz günlerde Cumhuriyetimizin kuruluşunun 101. Yılını kutladık. Bu yüzbir yılın 50 yılını yaşadım. Yaşadığım sürece darbeler, darbe girişimleri, ekonomik krizler, terör olayları, anarşi girişimleri gördüm. 12 Eylül, 28 Şubat, 15 Temmuz gibi tarihe geçen olaylara şahit oldum. Gezi olaylarına da. Koalisyonlar, siyasi krizler, düşen hükümetler, erken seçimler… Neler neler…

Kaç defa devalüasyon, ekonomik kriz patladı hatırlamıyorum bile. Şimdi de yeni bir ekonomik krizi yaşıyoruz.

Biri bitiyor, biri başlıyor. Tam rahata çıktık, nefes alacağız derken eskiden bildiğimiz bir hortlak çıkıp geliyor, hayatımızı yeniden altüst ediyor.

Yani diyeceğim o ki, şimdiye kadar ne akan su yolunu buldu. Ne de kervan yolda dizildi.

Daha sırada neler var diye endişe ediyorum.

KAYSERİ GÜNDEMİ

Geçtiğimiz günlerde, şehirdeki bilboardlarda Müsavat Dervişoğlu’nu gördük. Adalet Peşinde sloganıyla İyi Parti’nin varlığını hatırlattı. Hemen ardından İyi Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş Ak Parti’ye katıldı. İyi Parti’de sular bir türlü durulmuyor anlaşılan.

Dursun Ataş’ın katılımı Ak Parti çevrelerinde elbette olumlu karşılandı. Fakat İyi Parti seçmeni bundan rahatsız. Meral Akşener’in tartışmalı genel başkanlığı sona erdi. Ama İyi Parti’de yaprak dökümü hızlı bir şekilde devam ediyor.

***

Bu arada önemli bir yol ayrımında İyi Parti’den istifa eden Yavuz Ağıralioğlu yeni bir parti kurdu. Anahtar Parti. Ağıralioğlu yaptığı konuşmalarla dikkat çeken bir siyasetçiydi. Makul bir siyaset adamı. Muhsin Yazıcıoğlu’na yakınlığı ile bilinen biri. Ağıralioğlu’nun kurduğu parti dar bir çevreye mi hitap edecek? Yani İyi Parti’nin rahatsız seçmeni ve Büyük Birlik Partisi’nin rahatsız seçmeniyle sınırlı mı kalacak? Yoksa daha genel bir siyaseet izleyip kitle partisi haline gelebilecek mi? Ağıralioğlu elbette Türkiye siyasetinde dikkat çekici şekilde ortada olan muhalefet sorununu aşmak amacında. Bir boşluk görüyor ve bu boşluktan yararlanmak istiyor. Bakalım bunu başarabilecek mi?

***

Mehmet Özhaseki, 1 Temmuz 2024 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan istifa etmiş ve siyaseti bıraktığını açıklamıştı. Özhaseki, "Haseki Eğitim Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı" adıyla bir vakıf kurdu. Vakfın kuruluşuyla ilgili Vakıflar Genel Müdürlüğü duyurusu Resmî Gazete'de yayımlandı. Vakfın faaliyet amaçları, "İnsan kaynağımızı bilgi üreten, geliştiren ve kullanan konumuna getirmek, yetenekli ve başarılı, milli ve manevi değerlerine yürekten bağlı, maddi olanakları kısıtlı çocuklar ve gençler başta olmak üzere, ülkemize ve insanlığa katkılar sağlayacak kişilikli, öncü gençleri ve onların yetişecekleri eğitim sistemini desteklemek ve vakıf senedinde belirtilen diğer amaçları gerçekleştirmektir" şeklinde belirlendi. Bakalım Bakanımız Mehmet Özhaseki gerçekten tamammen siyasetten elini eteğini çekip bu işlerle mi uğraşacak.

*

Bu hafta Lösemili Çocuklar Haftası. Hem lösemili çocuklarımızı, hem de bu vesileyle tüm çocuklarımızı hatırlamakta fayda var. Çocukla bizim geleceğimiz, bu söz lafta kalmamalı.