Dün “Kayseri için, Kayserispor için tarafları, sükûnete davet ediyorum” başlıklı bir makaleyi köşe yazılarımda kaleme almıştım.

Şehrimizdeki siyasilerin ve bürokratların arasındaki gerginliğe vurgu yaparak, Kayseri için sükunete çağırmıştım. Kayserispor bugün Samsunspor karşısında 1. dakikada yediği golle 0-1 mağlup ayrıldı. Tabii maçın skorundan çok karşılaşma ve maç bitiminde siyasetçilerin açıklamaları konuşuldu.

Şimdi sizlere Samsunspor maçında yaşananları özetlemeye çalışayım:

1- Gözaltına alınan arkadaşlarına destek olmak için protesto amaçlı Kapalı Kale taraftar grupları, tribünlere geç çıktılar. Büyük bir sessizlik içerisinde Samsunspor da ilk golünü bu süre içerisinde attı. Taraftarlar tribüne çıkarlarken, Samsunspor taraftarlarına "Hoş geldiniz" tezahüratında bulundu. Daha sonra "Bizi alsana, bizi alsana", "Cezaevine, cezaevine, Kapalı Kale cezaevine" tezahüratlarında bulundular. 38. dakikada Baki Ersoy’u destekleyen tezahüratları da unutmadılar.

2- İddiaya göre protokol tribününde, taraftarın "Bizi de alsana" tezahüratına Fatih Üzüm’ün "göz ve mimiklerle bu da yapılmaz ki" anlamında tavırda bulunmasına, MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy sert tepki verdi. Baki Ersoy’un Üzüm’e "Kaşını gözünü oynatma" ifadesine karşılık, Üzüm’ün "Haddini aşıyorsun, kendine gel" dediği iddia edildi. Ersoy’un, "Sana haddimi aştırırım. Otur oturduğun yere" dediği belirtildi. Tartışmanın fiziki kavgaya dönüşmesi, protokoldekilerin araya girmesiyle yatıştı.

3- MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir ve Baki Ersoy, maç sonrası stat protokol çıkışında Kayseri yargı mensuplarıyla ilgili sert açıklamalarda bulundular. İsmail Özdemir’in yargı camiasını eleştiren sözleri, gerginliği daha üst noktalara taşıdı. Özdemir "Yargı mensupları, anayasal haklarını doğru kullanmamış ve görevlerini kötüye kullanmıştır. Yargı camiasında kendini bilmez bazı isimlerin yaptığı davranışlar kabul edilemez. Bu şehrin huzurunun bozulmasına asla izin vermeyeceğiz. Evlat üzerinden değerlendirme yapmak doğru olmaz ama kimlerin ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu sözlerimin yargı camiasındaki muhatapları tarafından dikkate alınması gerekir. Bu şehrin huzuru ile kimse, bu ve buna benzer yöntemlerle oynamaya kalkmasın. Bu konunun takipçisi olacağım" dedi.

Bu gerginliklerin olacağı uyarısını dün yapmıştım. Dedim ya, "Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir." Aslında Mustafa Elitaş’ın karşı çıktığı Şehrin abiliği modeli şu an var olmuş olsaydı, belki de bu gerginliklerin hiçbiri yaşanmazdı.

Cumhur İttifakı, birbirine birçok konuda sıkı bağlarla bağlanmış durumda. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ittifakın devamı için her türlü olumsuzluğu tek kalemde çizip atabiliyor. Hatta hani denir ya, "Hatır için çiğ et yiyorlar." Bu nedenle Kayseri’deki gerilimin yukarıda hiçbir karşılığı yok. Bir bakmışsınız, bir anda Kayseri’de birçok kişi ve konunun üzerine çizik çekilmiş.

Ama size başka önemli bir tio vereyim. Yakında Kayseri’nin siyasileri, bürokratları, iş insanları, Kayserispor ve birçok dernek yöneticileri, şehirde yaşanan olumsuzlukları itiraf edip birbirini suçlamaya başlayacaklar. Anlayacağınız, kirli çamaşırlar tek tek ortaya serilecek gibi. Tabii şu an olmayan bir abi ortaya çıkıp devreye girmezse. Kalın sağlıcakla.