büyütüp yetiştireceksin ve vatana şehit verecek, vatan sağ olsun diyeceksin. Nasıl bir yürektir bu, nasıl bir millet devlet sevgisidir bu ki, canını verecek ömrünü feda edeceksin. Bunun ne demek olduğunu anlamak için, bugün yaşadığımız devlet, hangi zorluklarla mücadele etti, nelere göğüs gerdi, insana olan sevgisi ne idi bilmek gerekir.


Popüler zihniyet için, değerlerimizden ödün vermekten asla vazgeçmiyoruz. Neden, değerlerimizi görmemezlikten geliriz ki. Popüler yaşamın bize katacağı etkenler acaba kaybettirdiklerinden önemlimi? İmkânsız tabii. Merak ediyorum bu millet daha bu gelişen olaylara ne kadar daha sabır gösterecek? Yıllardır bu devletin evlatlarına kurşun sıkan, evlerinde insanların huzur içinde yaşamalarına engel olmaya çalışan bu terör olgusuna, hizmet etmek huyundan ne zaman vazgeçeceğiz.

Dağdan inen dört tane çapulcu için naklen yayın araçlarını kilometrelerce uzaklara göndermeye çekinmeyen bu zihniyet, bu devlete, bu millete göğsünü siper eden Mehmetçik için aynı özeni,  aynı hassasiyeti gösteriyor mu?  Bu vatana canını feda eden, bu uğurda hayatını hiçe sayan evlatlarımızın kemikleri sızlamaz mı? Bu Barış adı altında yapılan çığırtkanlıkları, saatlerce ekranda gösterenler, sizlerin hiç vicdanı sorgulamaz mı? Bu yaptıklarımız doğrumu diye. Fransa’da ölen üç PKK’lı terörist için yapılan bunca şatafata devlet olarak izin veriyoruz.

Bu milletin evlatlarına kurşun sıkanlara, bu devletin bölünmesi için dağa çıkıp eşkıyalık yapanlara ve bunların sözcülüğünü yapanlara imkân vermek, terör örgütüne verilen tavizden başka ne olabilir ki. Bizler yazdığımızda çözümcü olmamız istenildi. Tamam, çözümcü olalım da çözüm üreteceğiz derken kaybettiğimiz değerlerimizi yeniden kazanmak için acaba kaç şehit daha vermemiz gerekiyor.

 Bu terörist cenazelerini, bölücü propagandası yapmak için kullananların demokrasi adı altında attıkları çığlıkları, şehit ailelerinin izlemesinin ne kadar acı verdiğini, evlatlarını ne uğruna toprağa gönderdiklerini sorgulatmaya gerek var mı? Bu terörist zihniyete hizmet edenleri ve toplulukları ekrana taşımakla onların emellerine, amaçlarına hizmet etmiş olmak sizleri rahatsız etmiyor mu? Bu insanların, bu tür olayları seslerini yükselterek devletimize ve milletimize meydan okumasına fırsat vermek sizleri rahatsız etmiyor mu?

Dağda ölen teröristlerin cenazesine ve başsağlığı için terörist ailelerine ziyarete giden BDP’li milletvekillerinin mesnetsiz konuşmalarını artık bu hükümetin bir dur demesi zamanı gelmedi mi? Lütfen, Allah rızası için artık bu tip propagandalara prim vermekten vazgeçelim. Bizim vatanımıza milletimize dil uzatandan da hesabını soralım.