İsminin neden hâlâ böyle olduğuna bir türlü anlam veremediğim Büyükşehir Tiyatrosunda, 19:30’da

Renkli Tebeşir Tiyatro Derneğinin “Tut Elimden” adlı oyunu sahnelendi. Adnan Büyükbaş’ın yazıp

yönettiği oyunun başlamasına bir saat kalana kadar ısrarla yağan yağmur nedeniyle son ana kadar

bekledim. Nihayet yağmur dindi ve oyuna yetişebildim. Yağmur nedeniyle ve sık sık dile getirdiğimiz

sanata ilgi yok bu şehirde vehmini dürüp büküp çöpe atan izleyicileri ve oyunlarına yağmura

rağmen izleyiciyi çekebilen Adnan Büyükbaş ve İbrahim Altuntaş’ı tebrik etmek istiyorum. Güntülü

Zeyrek, Nergiz Yılmaz ve Ahmet Köseoğlu ise oyunculuklarıyla göz doldurarak alkışları topladılar.

Burada eleştiri yapmak değil derdimiz. Olumsuz hava şartları ve haftanın son iş günü akşamı olması

nedeniyle haklı (!) bahaneleri olması gereken birçok izleyici oradaydı. Alt salon tamamen doluydu.

Büyükşehir Belediyemizin de kendi özünden çıkan sanatçıları sahiplenmesi, sanatçılarımızın gözlerinin

parlamasına neden olmuştur her halde.

*

Şehrimizdeki önemli kitabevlerinden birinde başlayan, “Bütün kitaplarda yüzde yirmi indirim!”

haberini duyunca koşarak gittim. Koşarak diyorum çünkü bu haberi duyanların kitabevini

dolduracağını ve bana almak istediğim kitapları bırakmayacaklarını düşünmüştüm. Acele etmemin

yersiz olduğunu oraya gidince anladım. Ne kitapta indirimden ne de kitabevinden ya haberi

olmayanlar ya da ilgilenmeyenler sayesinde istediğim ( tabi bulabildiklerim içinden) kitapları da aldım.

Büyük alışveriş merkezlerindeki kitapçıların okkalı fiyatlarına rağmen tıka basa (!) dolu olmasının

nedeni, parasına (mı desek markaya mı) düşkün Kayserilinin tercihidir diye saygı gösterip sustum.

Evet, Nar Kitabevi’nden bahsediyorum. O indirim devam ediyor efendim. Siz de kitaplarda bu

kadar indirim yapın sizi de ziyaret edip burada bahsedeyim. (Reklam yapıyor şuna bak! Diyenlere

söylüyorum.)

*

Semaver Öykü Dergisinin Mart/Nisan sayısı yayınlandı. Özcan Karabulut ile yapılan söyleşi, Rus ve

Alman öykülerinden örneklerle dikkat çekiyor.

*

Berceste Dergisi, İmdat Avşar özel sayısı çıkardı. İbrahim Şahin’in yazısı güzeldi.

*

Çıngı Dergisi, Âşık Veysel özel sayısı çıkardı. Ali Baş özel sayısından sonra ikinci özel sayısı olan Mart/

Nisan sayısında Duran Tamer’in Âşık Veysel ile anıları okunmaya değer.

*

Muhsin İlyas Subaşı, “Toprağın Dili” adlı kitabıyla Âşık Veysel kitabı yayınladı. Şiir Vakti Yayınlarından

çıkan kitap, Subaşı’nın incelemeleri, değerlendirmeleri ve Âşık Veysel’in şiirlerinden örneklere yer

veriyor.

 

Bir şiirle veda…

 

Buğdayın Türküsü

 

Halkım ben, parmakla sayılmayan

Sesimde pırıl pırıl bir güç var

Karanlıkta boy atmaya

Sessizliği aşmaya yarayan

 

Ölü, yiğit, gölge ve buz, ne varsa

Tohuma dururlar yeniden

Ve halk, toprağa gömülü

Tohuma durur bir yerde

Buğday nasıl filizini sürer de

 

Çıkarsa toprağın üstüne

Güzelim kızıl elleriyle

Sessizliği burgu gibi deler de

 

Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerde.

P.Neruda